Z Kuşağı, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Üzerine
Ülkemizde her yıl milyonlarca genç iş hayatına katılma çabası gösterirken küresel düzeyde yaşanan yetenek kıtlığı her yıl artarak devam etmektedir. Yeni mezun gençlerde deneyimi zorunlu tutan ilanlar başvuruları kısıtlamakta, yaşanan yetenek krizden dolayı ihtiyaç duyduğu işgücünü bulamayan işveren katma değer üretmekte zorluk yaşamaktadır. Mevcut durumda yeteneği fark etmek ve geliştirmek oldukça önemli bir hal almıştır. Burada üniversiteler gibi işverenlere de toplumsal güçlenmeyi sağlamaları ve bu döngüyü kırmaları için büyük bir sorumluluk düşmektedir. Gençlere düşen görev ise öğrenim süreçlerinde yeteneklerini fark etmeleri, çeşitli merak ettikleri endüstrilerde deneyim kazanarak bu farkındalıklarını geliştirmeleridir.
Toplumda güçlenmenin karşılığı nedir? Ya da bize neyi ifade etmektedir? Güçlenme kişi ve kurumlar üzerinden bir şeyleri kazanmak anlamına gelmemektedir.
Rowlands bu süreci şöyle tanımlamıştır:
Öncelikle kişinin bireysel çabasıyla bilinçlenmesi ve farkındalık kazanması,
Bu farkındalık sonrasında birlikte çalışma becerisini edinme ve başkalarıyla politik bir süreç yaratmayı sürdürme,
Son olarak değişimi amaçlama ve yaratma gücüne sahip olmaktır.
Birlikte çalışma kültürünün oluşturulmasında işletmeler hangi kavramları tartışmalıdır? Bu soruya cevap olarak çeşitlilik ve kapsayıcılık diyebiliriz. Çeşitliliği yeni bir kuşağın getirdikleri farklılıkların görülmesi olarak tanımlayabiliriz. Onları benzersiz kılan her şey bu tanımın bir parçası olacaktır. Kapsayıcılık ile beklenen ise; yapılan bu katkıları birleştirip ortaya bir iş değeri çıkarmaktır. Bu zenginliklerin farkında olan işletmeler geniş bir perspektif ortamı yaratacak ve başarılı olacaktır.
Deloitte’un Temmuz 2022’de yapmış olduğu Türkiye'de Çalışma Hayatında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Raporu’a göre:
Kapsayıcı şirketlerin kapsayıcı olmayanlara göre büyüme oranının 2 kat daha hızlı olduğunu ve %50 daha fazla gelir elde ettiği belirtilmiştir.
Z Kuşağı, kapsayıcı bir şirket kültürü benimseyen ve sürdürülebilir çalışma ilkelerine sahip çıkan iş yerlerinde daha uzun süreli çalışmayı planladıklarını paylaşmaktadır.
Z ve Y kuşağının 5’te 2’si bireysel değerleri ile uyuşmayan şirketlerin iş ilanlarını değerlendirmemektedir.
Z kuşağı, toplumsal konulara şirketlerinin nasıl yaklaştığını görmek istemekte, kamuoyunda paylaşmasını beklemektedir.
Kuşakları nedeniyle ayrımcılığa uğrayan bu neslin bireysel güçlenmelerini kolaylaştıracak çözümler üzerinde işletmelerin çalışması gerekirken, bu isteklerin dile getirilmesini, uygulanmasını engelleyen durumlara karşı durulmalıdır. Kapsayıcı bir iş yeri kültürü oluşturmaya hizmet ederek sürdürülebilir bir çalışma hayatı kurabiliriz.
Kaynaklar: Deloitte Türkiye/Türkiye'de Çalışma Hayatında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Raporu Temmuz 2022 Global Compact Network Türkiye/ İş Dünyası Çeşitlilik Ve Kapsayıcılık Rehberi 2020
Comentarios